-
Ortaokul
-
7.Sınıf
-
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
-
Hac ve Kurban
-
7.2. Hac İbadeti ve Kurban Ünite Ders Notları (Özet)
DERS NOTLARI, ÖZETLERİ
7.2. HAC İBADETİ VE KURBAN ÜNİTE ÖZETİ
Genellikle tek Tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca y",n belli aylarında ziyaret edilmesine hac denir dinimizde hac ibadeti, İslam dinine inanan insanların, yılda bir defa belli bir yer ve zamanda birlikte ibadet etmesi anlamına gelir Hac, dinimizin en temel ibadetlerinden birisidir.
Allah'ın Evi'ni ziyaret anlamındaki bir ibadet, dinler tarihinde hemen hemen sadece İslam dininde mevcuttur Zengin olan bütün Müslüman’lara hayatta bir kere olmak üzere hac dini bir görevdir
1.1 Hac Nedir ve Niçin Yapılır?
Hac ibadeti, İslam’ın beşinci şartını oluşturur Hem bedenle hem de mal ile yapılan bir ibadettir
Bir Müslüman’ın, Kabeyi ve onun etrafındaki; kutsal yerler; usulüne uygun şekilde, belli günlerde ziyaret ederek, dini görevleri yer;ne getirmesi demektir Kısaca hac, "ihrama girerek yılın belli günlerinde, Arafat'ta vakfe yapmak ve Kabeyi tavaf etmektir:
insanlar hacda Allah'a şükür ve dua ederler birbirleriyle bilgi ve duygu alışverişinde bulunurlar Hac, aynı zamanda, bilgilenme manasına da gelir Hac ibadetini yerine getiren Müslümanlar, yeni bilgiler ve güzel duygular kazanarak memleketlerine dönerler
1.2 Hac Kimlere Farzdır?
Hac İslam’ın temel şartlarından birisidir Hacca gitmek için şu şartların bulunması gerekir
a. Ergin, akıllı, hür ve Müslüman olmak
b Hacdan dönünceye kadar kendisinin ve ailesini bütün ihtiyaçlarını karşılamış olmak
c Hac masraflarını karşılayacak kadar zengin olmak
ç, Yolun güvenli olduğundan emin olmak (Yolda bulaşıcı hastalık ve savaşın olmaması, gerekir)
d. Hastalık ve tutukluluk gibi hacca gitmeye engel bir durumda olmamak gerekir Bu şartları taşıyan insanlara hacca gitmek farz olur
1.3. Hac ile İlgili Kavramlar (İhram, Tavaf, Sa'y, Vakfe)
a. İhram: ihram, erkekler için, vücudun belden itibaren alt kısmına sarılan uzunca bir peştamal ve sırta alınan büyükçe bir havludan ibarettir. Kadınların ihramı, uzunca bir entaridir.
Hac için ihrama giren kimsenin bazı işleri yapması yasaktır. Örneğin; ihramlı kimse için avlanmak, tıraş olmak, otları koparmak, tırnak kesmek, cinsi yakınlıkta bulunmak ve kavga etmek gibi işler yasaktır.
b. Tavaf: Tavaf; bir şeyin etrafında dolaşmak, dönmek gibi anlamlara gelir. Belli dualar okunmak ve usulüne uygun olarak Kabe etrafında yedi kez dönmektir. Kurban Bayramının ilk üç gününde Kabe'yi tavaf etmek farzdır.
c. Sa'y: Sa'y; koşmak, çaba göstermek gibi anlamlara gelir. Hac ile ilgili bir terim olarak anlamı şudur: Kabe'nin doğu tarafında bulunan Safa ve Merve adlı iki tepe arasında, yedi defa gidip gelmektir.
d. Vakfe: Vakfe, durmak anlamına gelir. Hacda Arafat ve Müzdelife denilen yerlerde belirli zamanlarda bir süre kalmaktır.
ihrama girmek, vakfe yapmak ve Kabe'yi tavaf etmek, haccın farzlarıdır. 1.4. Hac ile İlgili Mekanlar
1.4. 1. Kabe:
Kabe; Mekke'de ''Mescid-i Haram'' denilen caminin ortasında, yaklaşık
1.4.2. Safa ve
Merve: Mekke'de Mescid-i Haram Camisinin doğusunda yaklaşık
1.4.3. Arafat
Dağı: Mekke'nin yaklaşık
1.4.4. Müzdelife ve Mina: Müzdelife, Mekke'de Arafat ile Mina arasında bir bölgenin adıdır. Müzdelife'de vakfe yapmak vaciptir. Mina, Müzdelife ile Mekke arasında bir bölgenin adıdır. Büyük, orta ve küçük cemreler buradadır. Şeytan taşlama burada yapılır. Hac ile ilgili kurbanlar da genellikle burada kesilir.
1.5. Hac Nasıl Yapılır?
Hacca gitmeye karar veren insan, yola çıkmadan önce, varsa borçlarını öder, hak sahipleri ile helalleşir. Yolculukta ve hac ibadeti boyunca başkalarını incitecek kötü söz ve davranışlardan sakınır.
ihrama girme yerine gelindiğinde ihrama girilir. Mekke'ye varılınca gusül yapılır veya abdest alınır. Sonra Harem'e gidilerek Kabe'nin etrafında tavaf yapılır. Ardından iki rekat tavaf namazı kılınır. Sonra Safa ve Merve arasında usulüne uygun olarak say yapılır.
Arifeden bir gün önce Arafat'a çıkılır. Arefe günü güneş batıncaya kadar Arafat'ta kalınır. Burada cemaatle birlikte öğle ile ikindi namazları aynı anda kılınır. Öğleden sonra vakfe yapılır. Güneş battıktan sonra akşam namazı kılınmadan MüzdeIife'ye hareket edilir. Müzdelife'de akşam ve yatsı namazları, cemaatle yatsı vaktin, de birlikte kılınır. Bayram sabahı, sabah namazı erken kılınarak, "Müzdelife vakfesi'' yapılır. Hava aydınlandıktan sonra Mina'ya hareket edilir.
Bayramın birinci günü Mina'da sırasıyla; Akabe cemresine taş atılır, saçlar tıraş edilerek ihramdan çıkılır. Mekke'ye gidilerek farz olan tavaf yapılır.
Bayramın ikinci günü sırasıyla; küçük, orta ve Akabe cemrelerine taş atılır. Bayramın birinci günü farz olan tavafı yapamamış olanlar bayramın ikinci gününde yaparlar.
Bayramın üçüncü günü yine küçük, orta ve Akabe cemrelerine taş atılır. Mina'dan Mekke'ye dönülünce veda tavafı yapılarak hac ibadeti tamamlanmış olur.
1.6. Umre
Umre, hac ibadeti yaparken ziyaret edilen yerleri ziyaret etmektir. Belirli bir zamanı yoktur. Tavaf etmek, Sa’y yapmak ve tıraş olmaktan ibarettir.
Umre yapmak sünnettir. Arefe ve onu izleyen Kurban Bayramı'nın dört gününün dışında her zaman umre yapılabilir. Umre yapmak isteyen kimse, ihrama girilmesi gereken yerde umre yapmaya niyet ederek ihrama girer. Mekke'ye varınca Kabe'nin etrafında umre tavafını yapar. Tavaf bitince iki rekat "tavaf namazı'' kılar. Daha sonra Safa ile Merve arasında umrenin sayını yapar. Sa’y bitirince tıraş olur ve ihramdan çıkar.
1.1. Medine'yi ve Mescidi Nebiyi Ziyaret
Medine'nin İslam’ tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Müslüman’ların hafızasında Medine denilince peygamberimizi ve yakın arkadaşlarını bağrına basan bir şehir ve şehir halkı canlanır. Dolayısıyla Medine, peygamberimizin hicret ettiği ve hicretten sonra yurt edindiği bir şehirdir. Peygamberimizin yakın arkadaşlarıyla en sıkıntılı günlerini yaşadığı bu şehrin Müslümanlar için çok özel bir anlamı vardır.
Hayatta iken Peygamberimizi görememiş Müslüman’lar, Medine'de onun kabrini ziyaret ederek, yaklaşık bin beş yüz yıllık bir tarihi ve tarihi olayları hatırlama imkanı bulurlar. Bu olaylardan dersler çıkartırlar. Bir tarihe mensup olma bilincine sahip olarak imanlarını canlı ve dinamik hale getirirler. Bu sebepten hac ibadetini yapan her Müslüman'ın, hacdan önce veya sonra Medine'ye uğraması, Medine'de bulunan Mescidi Nebiyi ziyaret etmesi, güzel görülmüştür.
1.8. Haccın İnsan Davranışları Üzerindeki Etkisi
Hacca gidecek Müslüman’lar, memleketlerinden hac için hareket etmeden önce, küslerle barışır, hak sahipleriyle helalleşirler. Böylece hac, insanlar arasında bir barış ortamı oluşmasına daha işin başında önemli bir katkı sağlar.
Hac ibadeti İslam ahlakında yer alan eşitlik ilkesini en güzel şekilde simgeler. Fakir, zengin farkı gözetmeksizin Müslümanlar arasında gerçek bir eşitlik ve kardeşlik kurar. Hiç kimsenin kendisini öbür kardeşinden üstün görme durumu söz konusu olamaz. Böyle bir durum, insana mahşer gününü hatırlatır. Bunlar insanın davranışlarına da olumlu yönde etki eder.
Hac ibadeti, aynı zamanda insanın bilgi ve görgüsünü artırır, zorluklara karşı dayanma alışkanlığı kazandırır. Mala olan bağımlılığı azaltır; fakirlere, yoksullara karşı merhamet ve yardım duygularının gelişmesine sebep olur.
Hac ibadeti, hem insan sağlığının hem de mal varlığının bir şükran ifadesidir. ihrama bürünmekle insan, orada eşitliğin zirvesini yaşar. Arafat, kişinin bütün dünyevi, istek ve arzularının yok olmasını sembolize eder. Hacda kurban kesmek, insanın nefsini saran bütün kötü duyguları söküp atmayı; şeytan taşlamak, bütün fenalıklardan sıyrılıp tertemiz olarak Allah'ın af ve bağışına sığınmayı simgeler. Irkları, renkleri, dilleri ve kültürleri farklı Müslüman’ların orada tanışıp kaynaşmaları, İslam’ kardeşliğini gösteren en ulvi bir manzaradır.
2. KURBAN İBADETİ .
Kurban kelimesi, dinin bir buyruğunu ya da bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan anlamına gelir. Dini bir terim olarak Allah'a yakınlaşmak, onun rızasını kazanmak için belli nitelikte bir hayvan kesmek demektir. Kesilmek için hazırlanan hayvana da ''kurbanlık'' denir.
Kurban; deve, sığır, koyun, keçi gibi hayvanlardan kesilir. Bu hayvanların kurban edilebilmeleri için şu özellikleri taşımaları gerekir:
a. Deve beş yaşını doldurmuş olmalıdır.
b. Büyük baş hayvanlar iki yaşını doldurmuş olmalıdır.
c. Küçük baş hayvanların da bir yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Bir yaşını doldurmadığı halde annesinin büyüklüğüne ulaşan, gösterişli kuzu ve oğlaklar kurban edilebilir.
Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat büyükbaş hayvanlar ile deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir.
2. 1. Dinlerde Kurban
Bütün ilahi dinlerde kurban ibadeti vardır. Tevrat'ta kurbandan sıkça bahsedilir. Burada neyin, ne zaman ve nasıl kurban edileceği; kurbanın etinden diğer kısımlarına kadar ne işlemlere tabi tutulacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.
Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın insanlık için kendisini kurban etmesi fikri vardır. Onlara göre İsa son kurbandır. Hz. İsa ile ilgili Yuhanna İncil’inde şöyle denilir:
"işte, dünyanın günahım ortadan kaldıran Tanrı kuzusu!''
Son ilahi din olan İslam dininde de kurban ibadeti vardır. Kuranıkerim'de şöyle
buyurulur:
''Biz her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adım anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. ..''
2.2. Hz. İbrahim ve Kurban
Dinimizdeki şekliyle kurban ibadetinin tarihi, Hz. İbrahim’e dayanır. Bu konu, Kuranıkerim'de saffat suresinin 100 ile 111. ayetleri arasında açıklığa kavuşturulmuştur. Bu ayetlerde anlatılanların özeti şöyledir:
Hz. İbrahim, bir oğlu olursa Allah yolunda kurban edeceğine söz vermişti. Aradan uzun zaman geçtikten sonra oğulları olmuş ama 0, verdiği sözü unutmuştu. Rüyasında, kendisini oğlunu kurban ediyor görünce, adağını hatırlamıştır. Konuyu oğlu İsmail'e açtı, oğlu büyük bir teslimiyet gösterdi. Bunun üzerine verdiği sözü yerine getirmek üzere onu kesmeyi denedi. Ancak Yüce Allah tarafından engellendi. Kendisine Cebrail vasıtasıyla insan yerine koyunun kurban edileceği bildirildi.
Hz. İsmail’in yerine bir koyunun kurban edilmesinin emredilmiş olması, insanlık tarihi için çok önemli bir olaydır. Allah, insanları Hz. İbrahim aracılığı ile insan kurban etmekten korumuş olmasaydı, bugün belki de ''insan kurban etmek'' gibi korkunç bir gelenek devam edecekti.
2.3. Kurban Nasıl Kesilir?
Kurban kesme günleri, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere bayramın ilk üç günüdür. Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesmek dinen mümkün değildir.
Kurbanlık hayvan, kesileceği yere incitilmeden getirilmelidir. Keserken yönü kıbleye döndürülmeli, ''Bismillahi Allahü Ekber'' diyerek eziyet etmeden kesilmelidir. Kurbanda esas olan, Allah için malından özveride bulunmaktır. Çünkü kurbanın eti ve kanı Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşan insanların takvasıdır. 3
Kurban eti genel olarak üçe ayrılır: Üçte biri eve bırakılır; üçte biri eş, dost ve akrabalara ikram edilir; geri kalan üçte biri ise yoksullara verilir. Ailesi kalabalık olanlar, kurban etini hiç dağıtmayabilirler. Kurban etine muhtaç olmayanlar ise, hepsini dağıtabilirler .
2.4. Kurban, Allah'a Yakınlaşmanın Bir Aracıdır
ibadet, insanın Allah'a yakınlaşmasını sağlar. Yaptığı ibadetler ile insan, Allah'ın rızasını, hoşnutluğunu kazanmaya çalışır.
Kurban da insanın Allah'a yakınlık sağlamak üzere yaptığı bir ibadettir. insan bu dini görevi yerine getirmekle, Hz. İbrahim gibi Allah'a ve onun emirlerine olan bağlılığını göstermiş olur.
2.5. Kurban, İnsanlar Arasında Dayanışmayı Sağlar
İslam'ın en önemli sosyal yardımlaşma ve dayanışma vasıtalarından birisi de kurbandır. Her gün yeryüzünde binlerce hayvan kesilir. Kesilen bu hayvanlardan çoğunlukla parası olan kimseler yararlanır. Oysa kurban bayramında, bir dini görevi yerine getirmek niyetiyle kesilen kurbanlardan, daha çok yoksullar ve hayır kurumları yararlanır.
Kurban toplumsal dayanışmayı yeniler. insanlar arasındaki birlikteliği pekiştirir. Sosyal sınıflar arasındaki sevgi ve saygı bağlarının güçlenmesine yol açar. insanlar arasında paylaşma ve özveri duygularını geliştirir. Ayrıca kurban, önemli bir geçim kaynağı olan hayvancılığı teşvik eder.
Henüz yorum yapılmamış.