6.1. Ünite Namaz Nedir ve Niçin Kılınır? Ders Notu ve Özet

“Namaz” sözlük anlamı olarak duâ, yalvarma ve yakarış demek olup, bir takım şartlardan meydana gelen ve tekbirle başlayıp selamla biten özel söz ve hareketlerden oluşan ve yalnızca Allah için yapılan bir ibadet biçimidir. Kur’anıkerim’de namaz karşılığı olarak ‘salat’ kelimesi kullanılır.

İslâm’ın şahadet kelimesinden sonraki ilk şartı namazdır. Mekke’de, Peygamberliğin on birinci senesinde, Miraç gecesinde beş vakit olarak farz kılınmıştır. Namaz, akıl sahibi olan ve ergenlik çağına giren her Müslüman’a farzdır.

Yüce Allah, Kur’anı kerim’in birçok yerinde “Namaz kılınız”1 diye emretmiş, Peygamber Efendimizde bir hadisi şerifte “12”2 buyurmuştur.

Yüce Allah evreni ve içindekileri bir düzen ve uyum içerisinde yaratmıştır. Biz insanları, akıllı ve düşünebilen varlıklar olarak tüm canlılardan üstün kılmış, dünyadaki sayısız güzellikleri insanların yararlanmasına sunmuştur. Bizi en güzel surette yaratan ve bizlerin yaşamlarını sürdürebilmesi için en uygun şartları hazırlayanın ve etrafımızı çepeçevre saran bitkiler, meyveler, ormanlar, nehirler ve denizlerin yaratıcısının Yüce Allah olduğunu biliriz. İşte tüm bunlar bizleri yaratıcımıza şükretmeye yöneltir. Allah’a şükrümüzü sunmanın yolu da ona ibadet etmektir. Namaz, Allah’a şükrümüzü sunmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak için yapılan ibadetlerin en başta gelenidir.

Namaz,. Yalnızca Allah için kılınır. Ona olan bağlılığımızı, sevgi ve saygımızı namaz kılarak gösteririz. Bu sayede de Onun hoşnutluğunu kazanmış oluruz. Allah Kur’anıkerim’de , “Namazı kılın, zekâtı verin, peygambere itaat edin ki merhamet göresiniz”3 buyurarak bizlerin niçin namaz kılmamız gerektiğini açıklamıştır.

Namaz, Allah ile kul arasında bir diyalogdur. Cemaatle kılındığında toplu yapılan diyalogdur. Her sınıf insan; amir, memur; fakir, zengin; âlim, cahil; büyük, küçük; kadın, erkek; hür, köle; kuvvetli, zayıf yan yana, omuz omuza saf tutar. Allah’ın huzurunda el bağlar, divan durur. İtaat eder, kulluğunu idrak eder. Allah katında, herkesin eşit olduğu belirlenir. Namaz sayesinde yan yana gelen insanlar, günlük hayatlarında da, sosyal yaşayışlarında da birbirlerine karşı eşit davranma ihtiyacını duyarlar.

Peygamberimiz, namazı müminin miracı (ilâhî huzura yücelişi) olarak tarif etmiştir. Namaz kılan kişi, insanın varabileceği en yüksek Allah’a yakınlık noktası olan miracı gerçekleştirmiş olur. Namazda, Allah’a yakın olduğunu hissederek manevî bir mutluluk duyar.

2. NAMAZIN İNSANA KAZANDIRDIKLARI

Namaz her şeyden evvel Allah’ın hoşnutluğunu kazanmamızı sağlar. Bunun dışında insanın ruhuna, bedenine ve davranışlarına da pek çok şeyler kazandırır. Namaz sayesinde ruhen huzurlu ve mutlu, bedenen temiz, sağlıklı ve zinde, davranış olarak ta terbiyeli, ahlâklı ve olgun birer insan oluruz. Allah’ın huzuruna çıkmış olma bilinciyle gönlümüz ferahlar, kalbimiz aydınlanır. Allah'ın sonsuz gücüne sığınarak kendimizi güvende hissederiz. Şimdi namazın insana kazandırdıkları şeyleri inceleyelim;

2.1. Namaz İnsanın Duygu Dünyasını Zenginleştirir

Namaz, insanın sonsuz güce sahip olan Allah’a sığınması, Ona yalvarma ve yakarışıdır. Allah’ın gücü karşısında kendi gücümüzün olmadığını, hatta çok aciz yaratıklar olduğumuzu biliriz. Güçsüz olanlar güçlü olanlara teslim olurlar. Bizde namazla, sonsuz güce sahip olan Allah’a teslimiyetinizi ifade ederiz. .Namazla, sadece Allah’ın önünde eğilineceğini, başka hiçbir şeyin önünde eğilinmeyeceğini öğreniriz. Allah’tan başka hiçbir varlığa ve hiçbir kimseye kulluk yapılmayacağını, bütün insanların Allah katında eşit olduğunu öğreniriz. Bütün bunlar namaz kılan insanı özgürleştirir,duygu dünyasının önündeki engelleri kaldırır.

Namazda, duâ ve yakarışımız doğrudan Allah’adır. Hiçbir aracı olmaksızın duâmızı yaparız. Onun her şeyi bildiğini, hiç bir şeyin ondan gizli kalamayacağını bildiğimiz için bütün içtenliğimizle Ona duâ ederiz. Bütün duygularımızı Ona açarız. Bunlarda bizim ruhen ferahlamamızı , duygusal olarak zenginleşmemizi sağlar.

2.2. Namaz İnsanın Davranışlarında Bilinçli Olmasını Sağlar

Namaz yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için kılınır. Namaz kılan bir insan diğer davranışlarında da Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ister. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın yolunun da Onun istediği gibi davranmak olduğunu bilir. Bu duygu ve düşünceyle neyi, niçin yaptığını bilir ve davranışlarında da bilinçli olur.

Yüce Allah, Kur’anıkerim’de “...Muhakkak ki namaz her türlü kötülük ve çirkin işlerden alı koyar Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.”4 buyurmaktadır. Bu ayet bizlere namazın yalnızca birtakım bedensel hareketlerden ibaret olmadığını bildirmektedir .Allah’a saygı ve bağlılıklı namaz kılındığında, namazın insanı, kötülüklerden ve çirkinliklerden alıkoyması gerekir. Namaz kılan bir insan Allah sevgisiyle dolar. Allah sevgisine ulaşmanın da insan sevgisinden geçtiğini bilir. Büyük düşünür Yunus Emre’nin dediği “Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü”vecizesini özümseyerek her şeye ve herkese karşı şefkatli,merhametli ve sevgi dolu olur. Yaptığı her davranışın sonuçta Allah’ın rızasını kazanmaya yönelik olduğunu bilir. Bunlardan dolayı da namaz kılan bir insan yaptığı her davranışı bilinçli yapar.

2.3. Namaz İnsanın Birlikte Yaşama ve Dayanışma Bilincini Geliştirir

İslâm dini, toplum halinde yaşamaya büyük önem vermiş, insanların birbiriyle yardımlaşmasını ve dayanışma içinde olmalarını teşvik etmiştir.

Namaz yalnız kılınacağı gibi cemaatle(toplu halde) de kılınır. Hatta erkekler için beş vakit farz namazı cemaatle kılmak kuvvetli bir (sünnetimüekkede)' dir. Vakit namazları dışındaki Cuma, bayram ve teravih namazları yalnızca cemaatle kılınır. Peygamber Efendimiz, cemaatle (toplu halde) namaz kılmanın sevabının, yalnız başına kılmaktan yirmi yedi derece daha fazla olduğunu belirtmiştir.5 Bu şekilde kılınan namazlar, Müslümanları birbirine yaklaştırır. Birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirir. Aynı kıbleye dönen, aynı safa duran, aynı imama uyan ve aynı inancı uygulayan kişilerin ruhlarını kaynaştırır. Aralarında sevgi, saygı ve dostluk bağları kurulur. Kardeşlik ve dostluk duygusu artar.

Namazlarını birlikte kılan Müslümanlar, birbirlerinin durumlarından, varsa sorunlarından haberdar olurlar. Bu sorunların giderilmesi için birbirlerine yardımcı olmaya çalışırlar. Böylece aralarında yardımlaşma ve dayanışma meydana gelir.

2.4. Namaz Temizliğe Alıştırır

Namaza başlamadan önce ve namazda iken yapmamız gereken bazı şartlar vardır. “Namazın Farzları” denilen bu şartlardan ilk ikisi abdest almak (hadesten taharet) ve bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olması (necasetten taharet) dır.

Abdest alarak elimizi, yüzümüzü, kollarımızı ve ayaklarımızı yıkayarak temizlemiş oluruz. Bununla beraber, elbisemizde, vücudumuzda ve namaz kılacağımız yerde herhangi bir pislik varsa bunları temizleriz.

Namaz kılan bir Müslüman , günde beş defa abdest alarak ve üst-baş ve namaz kılınacak yerin temizliğini yaparak düzenli bir şekilde temizliğe alışır. Her zaman elbisesinin, vücudunun ve çevresinin temiz olmasına dikkat eder. Kirlilik ve pislikten uzak durur. Yaşadığı yerlerin, evinin, işyerinin ve semtinin temiz olmasına ve temiz kalmasına dikkat eder.

2.5. Namaz Zamanı İyi Kullanmayı Öğretir

Namaz, Müslümanlara beş vakit olarak farz kılınmıştır. Bu beş vakit; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsıdır. Günde beş defa abdest alıp namaz kılan kişi planlı ve programlı bir şekilde yaşamayı alışkanlık haline getirir. Bu alışkanlık hayatının diğer alanlarına da yansır. Böylece namaz dışındaki zamanlarında da planlı olur ve zamanını iyi kullanmayı öğrenir. Boşa vakit harcamaz ve her işi zamanında yaparak hayatta başarıyı yakalar.

3. NAMAZIN ŞARTLARI

İslâm’ın şahadet kelimesinden sonraki ilk şartı namazdır. Akıl sahibi olan ve ergenlik çağına giren her Müslüman’a günde beş vakit namaz farz kılınmıştır. Namaza başlamadan önce ve namaz da iken yapmamız gereken bazı şartlar vardır. “Namazın Farzları” da denilen bu şartlar, namazın sahih olması için mutlaka yerine getirilmesi gerekir.

3.1. Namazın Hazırlık Şartları

Namaza başlamadan önce yapılması gereken hazırlıklardır.

3.1.1. Abdest, Boy Abdesti ve Teyemmüm

a. Abdest

Namaz kılmaya başlamadan önce yerine getirilmesi gereken bir şarttır. Buna “Hadesten Taharet” de denilmektedir. Yüce Allah Kur’anıkerim’de “Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın”6.. buyuruyor. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi abdestin farzı dörttür;

1. Yüzü yıkamak

2. Elleri dirseklere kadar yıkamak

3. Başı meshetmek

4. Ayakları topuklara kadar yıkamak

Abdestin alınışını resimlerle şöyle anlatabiliriz;

Abdest almaya başlamadan önce Eûzübesmele 7 çekilir ve; “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” diyerek niyet edilir. Niyet ettikten sonra, eller parmak aralıklarıyla birlikte bileklere kadar üç defa yıkanır,yüzük varsa, yüzük ileri-geri oynatılır.

Eller yıkandıktan sonra, sağ avuçla üç defa ağza su alınarak ağız güzelce yıkanır.

Sonra sağ elle su alınıp buruna üç defa su çekilerek temizlenir.

Burun temizlendikten sonra, iki avuçla su alınıp yüzün her tarafı üç defa yıkanır.

Önce sağ kol sonra sol kol dirsekle birlikte üç defa yıkanır.

Sağ el ıslatılarak başın dörtte biri mesh edilir.

Eller tekrar ıslatılarak serçe parmaklarıyla kulakların iç kısmı, baş parmaklarla kulakların arkaları bir defa mesh edilir.

Sonra, serçe ve başparmak dışındaki diğer üç parmağın arkasıyla boynun arkası mesh edilir.

Önce sağ ayak sonra sol ayak topukla birlikte üç defa yıkanır.Parmakların arası iyice temizlenir.

Böylece abdest alınmış olur.



 

Sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
Sol ayak topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.


Abdest bitince ayakta ve kıbleye karşı "Kelime-i Şehadet" okunur.

Abdesti bozan şeyler şunlardır;

1. Tuvalet ihtiyacını gidermek, yellenmek

2. Bedenden kan, irin, sarı su akması

3. Ağız dolusu kusmak

4. Bayılmak, uyumak

5. Sarhoş olmak

6. Namaz kılarken yanındakilerin işiteceği kadar gülmek 8

b. Boy Abdesti

Dinimiz cünüb olanın, hayız ve nifastan temizlenmiş olan kadının boy abdesti almasını farz kılmıştır.Boy abdesti ağza ve burna su vermek ve bütün bedeni hiç kuru yer bırakmadan yıkamaktır.Buna gusül de denir.

Boy abdestinin farzı üçtür;

1. Ağza su alıp boğazına kadar çalkalamak

2. Burna su çekmek ve yıkamak

3. Bütün bedeni hiç kuru yer kalmayacak şekilde yıkamaktır.

Boy abdesti şu şekilde alınır;

Önce Eûzübesmele çekilir, boy abdesti almaya niyet edilir.Sonra, eller, edep yerleri varsa bedendeki pislik bulaşan yerler yıkanır. Bundan sonra sağ avuçla ağza su alınarak ağız üç defa iyice çalkalanır.Buruna da üç defa su çekilerek burun iyice temizlenir.Ağız ve burun yıkandıktan sonra namaz abdesti gibi abdest alınır. Abdestten sonra önce başa, sonra sırasıyla sağ ve sol omuzlara üçer defa su dökülür ve bedenin tümü hiç kuru yer kalmayacak şekilde yıkanır.

Boy abdesti, özel hallerde, yani guslü gerektiren durumlarda alınır.Ancak böyle bir durum olmasa da bir Müslüman, en azından haftada bir defa boy abdesti almalıdır.Özellikle Cuma ve Bayram namazlarına boy abdesti ile gitmek sünnettir.

c. Teyemmüm

Abdest veya boy abdesti alacak kadar su bulunmadığı veya hastalık ve benzeri sebeblerle suyu kullanma imkanı olmadığı hallerde de teyemmüm yapılır. Teyemmüm, temiz toprak veya toprak cinsinden bir madde üzerine eller sürülüp, yüzü ve kolları mesh etmekle yapılır.

Teyemmümün farzı ikidir;

a. Niyet etmek

b. Elleri toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki kere vurup yüze ve kollara sürmek.

Teyemmüm şu şekilde yapılır;

Eûzübesmele çekilerek niyet edilir.Sonra temiz bir toprağa veya toprağın olmadığı yerde toprak cinsinden bir madde (kum, kerpiç, duvar gibi) üzerine ellerin içi vurulur.

 

 

Önce ellerin içiyle yüze mesh edilir.

 Sonra tekrar ellerin içiyle toprağa vurulur. Önce sağ, sonra da sol kol dirseklerle birlikte bir defa mesh edilir. Böylece teyemmüm yapılmış olur.

Abdesti bozan her şey teyemmümü de bozar.Ayrıca, teyemmümü gerektiren durum ortadan kalktığı zaman, örneğin su bulunduğunda teyemmüm bozulur.


Önce elleri sürtmek, sonra geri çekmek
.

Eller kaldırılıp hafifçe
birbirine vurularak silkelenir

Yüzün her yeri bu iki elin iç kısımları ile meshedilir

Sağ kolun dış tarafı da yine aynı sol elin ayrılan baş ve işaret parmağıyla meshedilir

Önce, sağ elin baş ve işaret parmakları ayrılır, kalan üç parmağın içiyle sol kolun iç yüzü parmak uçlarından dirseklerle beraber meshedilir


Sol kolun dış tarafı da aynı şekilde sağ elin ayrılan baş ve işaret parmaklarıyla meshedilir

3.1.2. Namaza Hazırlığın Diğer Şartları

Abdest aldıktan sonra, namazdan önce yapılması gereken başka şartlar da vardır.Bu şartlar da şunlardır;

a. Bedende, elbisede ve namaz kılınacak yerde herhangi bir pislik varsa bunları temizlemek gerekir. Bu temizliğe “Necasetten Taharet” denir.

b. Avret yerlerinin örtülmesi gerekir.Erkekler, en azından göbek ile diz kapağı arasını; kadınlar ise elleri, ayakları ve yüzleri dışında bütün bedenlerini örtmelidirler.Bu şekilde örtünmeye “Setriavret” denir.

c. Namaz kılarken Mekke’deki Kâbe’ye yani kıbleye yönelmek şarttır.Buna da “İstikbâlikıble” denir.

d. Namaz kılabilmek için kılınacak namazın vaktinin girmiş ve çıkmamış olması gerekir.Vakit girmeden kılınan namaz , farz namazları yerine geçmez.

e. Namaza dururken hangi namazın kılınacağını bilmek ve ona göre niyet etmek gerekir.

3.2. Namazın Kılınış Şartları

Namazın hazırlık şartlarını yerine getirdikten sonra namaz kılmaya başlanır.Namaz kılma esnasında da yapılması gereken bazı şartlar vardır.Bunlara da “Namazın Kılınış Şartları” denir.Bu şartlar da şunlardır;

a. Başlama tekbiri almak (iftitah tekbiri): Namaza başlarken “Allahu Ekber” diyerek tekbir almak.

b. Ayakta durmak (kıyam): Namazda gereken yerlerde gerektiği kadar ayakta durmak.

c. Kur’an okumak (kıraat): Namazda ayakta iken gerekli yerlerde Kur’andan sure veya ayetler okumak.

d. Eğilmek (Rükû): Secdeye varmadan önce eller dizlere ulaşacak şekilde eğilmek.

e. Secde etmek (Sücud): Rükûdan sonra dizleri, elleri ve alnı yere koyarak kapanmak. Secdede ayaklar parmak uçları üzerinde dik ve birbirine paralel durur.

f. Oturmak (Ka’deiahire): Namazın sonunda “teşehhüd” miktarı yani “ettehiyyatü” duâsını okuyacak kadar oturmak.

4. NAMAZA ÇAĞRI:EZAN VE KAMET

Namaza başlamadan önce yapılması gereken “Namaza Hazırlık Şartlarından” birisi de, vakit şartıdır. Yani namaz kılmak için kılınacak namazın vaktinin girmiş olması gerekir.Namaz vakitlerinin girdiğini bildirmek ve Müslümanları namaz kılmaya davet etmek için yapılan çağrıya “Ezan” denir. Ezan, günde beş defa okunur. Ezanı okuyan kişiye de “Müezzin” denir.

Kamet ise, ezanın sözlerine “kad kametissalah” ilavesiyle okunur. Kamet ile namaza durma zamanının geldiği duyurulur.

Ezan, dışardaki ve çevredekilere vakti duyurmak için iki cümle arasında durarak ve yüksek sesle, kamet ise kişinin kendisi ve yakınındaki cemaat için hızlıca ve normal sesle okunur.

Ezanın okunuşu şöyledir;

Allahu Ekber, Allahu Ekber

Allahu Ekber, Allahu Ekber

Eşhedü en lâ ilâhe illallah

Eşhedü en lâ ilâhe illallah

Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah

Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah

Hayya alessalâh

Hayya alessalâh

Hayya alelfelâh

Hayya alelfelâh

Allahu Ekber, Allahu Ekber

Lâ ilâhe illallah

Ezanın Anlamı:

Allah en büyüktür (dört defa söylenir).

Allah’tan başka ilâh olmadığına şehadet ederim (iki defa söylenir).

Muhammed’in, Allah’ın elçisi olduğuna şehadet ederim (iki defa söylenir).

Haydin namaza (iki defa söylenir).

Haydin kurtuluşa (iki defa söylenir):

Allah en büyüktür (iki defa söylenir):

Allah’tan başka ilâh yoktur (bir defa söylenir).

Beş vakit namazın (sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı) her biri için zamanı geldiğinde ezan okunur.Ancak sabah namazının ezanı okunurken “hayya alelfelah” cümlesinden sonra iki defa “essalâtü hayrun minennevm” denir. Bunun anlamı da “namaz uykudan daha hayırlıdır” demektir.

Kamet’de ise, “hayya alelfelah” cümlesinden sonra iki defa “kad kametissalah” denir.Bunun anlamı da “namaz başladı” demektir.

5. NAMAZIN KILINIŞI

Namaz kılmaya başlamak için, Namazın Hazırlık Şartlarını yerine getirmiş olmamız gerekir.Yani abdest alıp, beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temizliğini yapmamız ve örtülmesi gereken yerlerimizi örtmemiz gerekir.Bunları yaparak namaz kılmaya hazır duruma gelmiş oluruz.Şimdi örnek olarak sabah namazının sünnetinin kılınışını öğrenelim;

Ayakta kıbleye doğru dönerek Eûzübesmele çeker ve “Niyet ettim , Allah rızası için bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya” diyerek niyet ederiz.

Erkekler, ellerini açık olarak başparmakları kulak memesine değdirecek kadar kaldırıp “Allahu Ekber” derler (Resim 1). Sağ eli sol elin üzerine koyar, sağ elin serçe ve başparmağı ile sol bileği kavrar, elleri göbeğin altından bağlarlar(Resim 3).. Kadınlar, ellerini omuz hizasına gelecek kadar kaldırır(Resim 2) ve sağ el sol elin üstünde olacak şekilde göğüs üstüne koyarlar (Resim 4). Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.

Eller bağlandıktan sonra “sübhaneke,eûzübesmele ve Fatiha suresi” okunur.Sonra bir sure yahut üç kısa ayet veya uzunca bir ayet okunur.

Okuma bittikten sonra “Allahu Ekber” diyerek rükûa gidilir (Resim 5-6).Rükûda üç defa “Sübhane Rabbiyel’azim” denilir ve “Semi’allahu limen hamideh” diyerek doğrulunur; eller yana salınır, doğrulunca da “Rabbenâ lekelhamd” denir(Resim 7-8).

Sonra “Allahu Ekber” diyerek secdeye varılır.Secdede üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denilir (Resim 9-10). “Allahu Ekber” diyerek ikinci defa secdeye varılır, yine üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denilir.Sonra da “Allahu Ekber” diyerek ayağa kalkılır. Böylece bir rekat namaz tamamlanmış olur.

İkinci rekat için ayağa kalkılınca eller yine aynı şekilde bağlanır. Besmele çekilerek “Fatiha suresi” ile birlikte başka bir sure veya uzun bir ayet okunur.Önce ilk rekattaki gibi rükûa varılır, sonrada iki secde yapılır.

İkinci secdeden sonra erkekler dizler üzerine otururlar. Oturma sırasında sol ayak sağa yatırılır, sağ ayağı dik tutarlar. Kadınlar, iki ayağı da sağa yatırıp sol uyluk üzerine otururlar. (Resim 11-12).

Bu durumda iken “Ettehiyyatü, Allahümme Salli, Allahümme Bârik ve Rabbena” duâları okunur.

Duâlar bittikten sonra baş önce sağa, sonrada sola çevrilerek “Esselamü aleyküm ve Rahmetullah” (Resim 13,14,15,16) deyip selâm vererek namaz tamamlanır.

Sabah namazının farzı da aynı sünneti gibi kılınır.Sadece “Sabah namazının farzına” diyerek niyet edilir.

Dört rekatlı sünnet namazında da, Sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılındıktan sonra oturulur ve “ettehiyyatü” duâsı okunup ve selam vermeden “Allahu Ekber” diyerek ayağa kalkılır.Üçüncü ve dördüncü rekatlar tıpkı evvelki iki rekat gibi kılınarak tamamlanır. Farz namazlarda üçüncü ve dördüncü rekatlarda yalnızca “Fatiha” suresi okunur.Vitir namazında ise, üçüncü rekatta okunan sureden sonra rükûya eğilmeyerek eller kulaklara kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Sonra

yine eller bağlanarak “Allahümme innâ nestainüke ve Allahümme iyyake na’büdü” duâları okunur.

 

6. NAMAZI BOZAN DURUMLAR

Namaz, insanın Allah’a manevi yöneyişi olduğu gibi bir takım fiziki kuralları da içeren bir ibadettir. Bu kurallara uyulmaz ise namaz bozulur. Namaz bozulunca da onu yeniden kılmak gerekir. Namazı bozan durumlar şunlardır;

a. Namazın hazırlık ve kılınış şartlarından (farzlarından) birini yapmamış olmak veya terketmek,

b. Namaz kılarken konuşmak,

c. Namazla ilgili olmayan şeyler yapmak (selam alıp-vermek, bir şey yemek-içmek, bir iş yapmaya çalışmak gibi),

d. Namazda kendisi işitecek kadar gülmek (başkası işitecek kadar gülerse abdestte bozulur),

e. Göğsü kıbleden başka bir yöne çevirmek,

f. Ayetleri, manasını bozacak şekilde okumak.

7. CEMAATLE NAMAZ

İslâm dini, toplum (cemaat) halinde yaşamaya büyük önem vermiş, Müslümanların cemaat halinde ve birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışma içinde yaşamalarını önermiştir. Dinimizin cemaate verdiği önem, ibadetlerde de kendini göstermektedir. Örneğin, namazı cemaatle kılmak, yalnız başına kılmaktan daha efdaldir. Nitekim Peygamber Efendimiz “Cemaatle namaz kılmanın sevabı, tek başına namaz kılmaktan yirmiyedi derece daha üstündür”9 diyerek Müslümanlara namazlarını cemaatle kılmalarını tavsiye etmiştir. Kendisi de hastalık gibi zorunlu haller dışında cemaatle namazı hiç terketmemiştir.

Bir imama uyularak namaz kılmaya “Cemaatle Namaz Kılmak” denir. Erkekler için beş vakit farz namazı cemaatle kılmak kuvvetli bir sünnet (sünnetimüekkede)dir. Cemaatle namaz camide kılındığı gibi, camiye gidilemediği zaman da namaz kılınan her yerde (evde, kırda) kılınabilir.Cemaatle namaz kılmak için en az iki kişi olması gerekir.

Cemaatle namaz kılarken, niyetler imam ve cemaat olduğu belirtilerek yapılır. İmama uyan kişi, tekbir alıp namaza başladıktan sonra “Sübhaneke” duâsını okuyup durur. Fatiha suresini ve başka bir ayet okumaz. Rükûya vardığında üç defa “Sübhane rabbiyel’azim” der.İmam “Semi’allahü limen hamideh” dedikten sonra “Rabbena lekelhamd”, secde de “Sübhane rabbiyel’ala” der. İki rekatın sonundaki veya namazın sonundaki oturuşta da gerekli duâları okur. İmam ile birlikte selam vererek namaz tamamlanır.

8. YOLCULUKTA NAMAZ

Dinimiz kolaylık dinidir. Bütün konularda olduğu gibi yolculuğa çıkan kimselere de birtakım kolaylıklar sağlamıştır. Çünkü yola çıkan kimse, yolculuğun gereği olarak bir takım sıkıntı ve zorluklarla karşılaşabilir. Ayrıca yolculuk bir takım belirsizlikleri içerdiğinden insan, yolculukta psikolojik olarak da rahat olamaz. İşte bunlardan dolayı yolcu (misafir), dört rekatlı farz namazları iki rekat olarak kılar. Sünnet olan namazları ise zorluk ve sıkıntı varsa kılmaz.

Bir kişinin yolcu (misafir) sayılabilmesi için doksan kilometrelik bir mesafeyi katetmek üzere yola çıkması gerekir. Gidilen yerde onbeş günden az kalacaksa yolcu olma durumu devam eder. Eğer, onbeş günden fazla kalmaya niyet ederse yolculuktan çıkar.10

9. NAMAZ TÜRLERİ

9.1. Günlük Namazlar (Beş Vakit Namaz)

Dinimiz Müslümanların günde beş vakit namaz kılmasını farz kılmıştır. Bunlar sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Şimdi bunları sırasıyla görelim;

a. Sabah Namazı

Sabah namazı, iki rekat sünnet ve iki rekat da farz olmak üzere toplam dört rekattır. Sabah namazının sünnetinin kılınışını “Namazın Kılınışı” bölümünde görmüştük. Farzı da aynen sünnet gibi kılınır. Ancak niyet ederken, “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah namazının farzını kılmaya” denilir.

Erkekler, namazların farzlarına başlarken, niyet etmeden önce kamet getirirler.

b. Öğle Namazı

Öğle namazı sırasıyla, dört rekat ilk sünnet, dört rekat farz ve iki rekat son sünnet olmak üzere toplam on rekattır.

İlk Sünnetin Kılınışı: Niyet edilerek sabah namazının sünneti gibi iki rekat kılınır. İkinci rekatın sonundaki oturuşta “Ettehiyyatü” duâsı okunduktan sonra “Allahu Ekber” diyerek ayağa kalkılır. Eller kulağa gitmeden bağlanır ve “Besmele” çekerek tıpkı ilk iki rekat gibi üçüncü ve dördüncü rekatlarda kılınır.

Farzın Kılınışı: Öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sadece üçüncü ve dördüncü rekatlarda ayağa kalkınca yalnız “Fatiha” suresi okunur, başka bir sure veya ayet okunmaz.

Son Sünnetin Kılınışı: Sabah namazının sünneti gibi kılınır. Sadece niyeti farklıdır.

c. İkindi Namazı

İkindi namazı, dört rekat sünnet ve dört rekat farz olmak üzere toplam sekiz rekattır.

Sünnetin Kılınışı: Öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Ancak ikinci rekatın sonundaki birinci oturuşta “Ettehiyyatü” duâsından sonra ek olarak “Allahümme Salli ve Allahümme Bârik” duâları okunur ve üçüncü rekata kalkınca da “Sübhaneke” duâsı okunur.

Farzın Kılınışı: Öğle namazının farzı gibi kılınır.

d. Akşam Namazı

Akşam namazı, üç rekat farz ve iki rekat sünnet olmak üzere toplam beş rekattır.

Farzın Kılınışı: Öğle namazının farzı gibi kılınır. Üç rekat tamamlandıktan sonra dördüncü rekat için ayağa kalkılmaz, oturulur ve gerekli duâlar okunarak namaz tamamlanır.

Sünnetin Kılınışı: Sabah namazının sünneti gibi kılınır.

e. Yatsı Namazı

Yatsı namazı sırasıyla, dört rekat ilk sünnet, dört rekat farz ve iki rekat son sünnet olmak üzere toplam on rekattır.

İlk Sünnetin Kılınışı: Aynı ikindi namazının sünneti gibi kılınır.

Farzın Kılınışı: Aynı öğlen namazının farzı gibi kılınır.

Son Sünnetin Kılınışı: Aynı sabah namazının sünneti gibi kılınır.

Vitir Namazı

Vitir namazı, yatsı namazından sonra üç rekat olarak kılınan vacip bir namazdır.

Kılınışı: Akşam namazının farzı gibi üç rekat kılınır. Ancak, üçüncü rekatta “Fatiha” suresi ve bir sure veya ayet okunduktan sonra “Allahu Ekber” diyerek eller kaldırılır, tekbir alınır ve eller bağlanır. Sonra kunut duâları okunur. Daha sonra “Allahu Ekber” diyerek rükûya ve secdeye gidilerek namaz tamamlanır.

9.2. Cuma Namazı

Cuma namazı, Cuma günü öğle namazının vakti içinde cemaatle kılınan bir namazdır. İslâm’ın cemaatleşmeye verdiği önemi ifade eder. Bunun için de tek başına kılınmaz. Yüce Allah Kur’anıkerim’de “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah’ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır”11 buyurarak Cuma namazını ergenlik çağına ulaşmış, hür ve akıllı her Müslüman erkeğe farz kılmıştır.

Cuma namazı dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü son sünnet olmak üzere toplam on rekattır.

Cuma namazı şu şekilde kılınır;

İlk Sünnetin Kılınışı: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diye niyet edilerek öğle namazının ilk sünneti gibi dört rekat kılınır.

İlk sünnet kılındıktan sonra, imam hutbe okumak için minbere çıkar, müezzin de ‘iç ezanı’12 okur. İmam bu ezanı oturarak dinler. Sonra kalkarak hutbesini okur.

Hutbe, Cuma namazının şartlarındandır. Hutbede Allah anılır, övülür, Peygambere duâ okunur. Müslümanların çeşitli sorunları, dünyadaki gelişmeler konu edilerek cemaat bilgilendirilir. İmam hutbeyi bitirdikten sonra müezzin kamet getirir ve namazın farzına başlanır.

Farzın Kılınışı: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” diyerek niyet edilir. Sonra tekbir alınarak namaza başlanır. İmam, içinden “Sübhaneke” duâsını okuyup “Eûzübesmele”çektikten sonra yüksek sesle “Fatiha” suresini ve bir sure veya ayetler okur. Cemaat ise, içinden sadece “Sübhaneke” duâsını okur ve başka bir şey okumayarak imamı dinler. Bu şekilde iki rekat namaz kılınır.

Son Sünnetin Kılınışı: Son sünnete niyet edilerek aynı ilk sünnet gibi dört rekat kılınır.

Son sünnetten sonra isteyen, önce dört sonra da iki rekat daha namaz kılar. Dört rekat olarak kılınan namaza; “Niyet ettim Allah rızası için zuhri ahir13 namazı kılmaya” diye niyet edilir. İki rekatlık namaza niyet ederken de, “Niyet ettim Allah rızası için vakit sünneti kılmaya” denilir.

9.3. Teravih Namazı

Teravih namazı, Ramazan ayı boyunca yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan sünnet namazlardandır. Yirmi rekattır.

Teravih namazı ikişer rekat veya dörder rekat olarak kılınır. İkişer rekat olarak kılınırsa sabah namazının sünneti gibi, dörder rekat olarak kılınırsa yatsı namazının sünneti gibi kılınır.

Teravih namazı cemaatle kılındığı gibi yalnız başına da kılınabilir.Cemaatle kılınırsa ardından vitir namazı da cemaatle kılınır.

9.4. Bayram Namazı

Bayram namazı, Ramazan ve Kurban Bayramının birinci gününde kılınan vacip bir namazdır. Güneşin doğmasından yaklaşık kırkbeş dakika sonra cemaatle kılınır. Cuma namazı farz olan kişilere bayram namazı kılmak da vaciptir.

Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için oruç tutarak , Allah’ın emrini yerine getirmiş olmanın verdiği huzur ve bayram gününe erişmenin sevinç ve neşesiyle kutlanır. Kurban Bayramı da, kurban kesenler Allah için kurban kesmenin mutluluğunu tadarlar ve kestikleri kurbandan yoksullara vererek onları sevindirirler.Kurban kesemeyenler de, zengin insanların yardımlarıyla sevinirler. Ayrıca bayramlar, ziyaretler yapılarak kaynaşmanın ve yakınlaşmanın olduğu günlerdir.

Bayram namazı iki rekattır.

Bayram Namazının Kılınışı;

Diğer namazlar da olduğu gibi namaz için gerekli hazırlıklar yapılarak camiye gidilir. Camide imam, namaz öncesinde vaaz verir. Vaaz bittikten sonra namaza kalkılır.Bayram namazı için “Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı/ Kurban Bayramı namazını kılmaya, uydum imama” şeklinde niyet edilir. Tekbir alınarak namaza başlanır. “Sübhaneke” duâsı okunduktan sonra eller kaldırılarak üç defa tekbir alınır. İlk iki tekbir alınırken eller bağlanmayıp aşağıya salınır. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanır. İmam içinden “Eûzübesmele” çektikten sonra yüksek sesle “Fatiha” suresini ve bir sure veya ayetler okur. Cemaat ise imamı dinler. Sonra rükû ve secdeler yapılıp ikinci rekata kalkılır. İmam ikinci rekatta da ayakta okumaları tamamladıktan sonra rükûya varmadan üç defa daha tekbir alır. Bu tekbirler alınırken de eller aşağı salınır. Bundan sonra eller kaldırılmadan bir tekbir daha alınarak rükûya gidilir, secdeler ve tahiyyat yapılarak namaz tamamlanır.

Namazdan sonra, imam minbere çıkarak hutbe okur.İmam hutbede bayramların mâna ve önemini anlatarak cemaatı aydınlatır.

9.5. Cenaze Namazı

Cenaze namazı, ölen bir Müslüman için duâ niteliğindedir. Bu namazın rükû ve secdesi olmayıp, ayakta cemaatle kılınır.

Cenaze namazı, bir kısım Müslümanların kılmasıyla diğer Müslümanların üzerinden kalkan “Farzıkifaye” bir namazdır. Eğer, bir cenazenin namazını hiç kimse kılmazsa oradaki Müslümanların hepsi günahkâr olur.

Cenaze Namazının Kılınışı;

İmam cenazenin göğsü hizasında durur. Cemaat de imamın arkasında saf olur. “Niyet ettim Allah rızası için namaza, ölen kişi için duâya, uydum imama” diyerek niyet edilerek tekbir alınır ve eller bağlanır.

Önce “Sübhaneke” duâsı “ve celle senaûk” kısmıyla birlikte okunur. Eller kaldırılmadan ikinci tekbir alınır, “Allahümme Salli ve Allahümme Bârik” duâları okunur. Yine eller kaldırılmadan tekbir alınır ve cenaze duâsı okunur. Cenaze duâsını bilmeyenler “Allahümme Rabbenâ âtina” duâsını veya bildikleri başka bir duâyı okuyabilirler.

Duâ okunduktan sonra tekrar tekbir alınarak önce sağa, sonra da sola selam verilerek namaz tamamlanır.

10. FİL SURESİNİ EZBERLEYELİM VE ANLAMINI ÖĞRENELİM

Eûzübillahimineşşeytanirrâcîm

Bismillahirrahmanirrâhim,

Elem tere keyfe fe’ale rabbüke biashâbilfil.

Elem yec’al keydehüm fî tatlilin

ve ersele aleyhim tayran ebâbil.

Termîhim bihicâretin min siccil.

Fece’alehüm keasfin me’kûl.

Fil Suresinin Anlamı:

Kovulmuş olan şeydandan, Allah’a sığınırım. Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla;

Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi ? Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı ? Onların üstüne ebabil kuşlarını gönderdi. O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

Fil Suresinin Konusu:

Habeşistan kralı Necaşi tarafından Yemen’e vali tayin edilmiş olan Ebrehe, Kâbe’ye gelen ziyaretçileri kendisinin Sana’da yaptırdığı kiliseye çekmek için Kâbeyi yıkmak gerektiğine inanır. Bunun içinde ordusuyla Mekke’ye gelir.Ordusunda bir çokta fil vardır.

Bu sure, Allahu Te’alanın Ebrehe’nin planlarını nasıl boşa çıkardığını ve ordusunu nasıl helak ettiğini anlatmaktadır.14

Yorumlarınız (0)

Henüz yorum yapılmamış.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

Yorum Yap
  • Ortaokul
  • 6.Sınıf
  • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
  • Namaz
  • 6.2. Ünite Namaz Nedir ve Niçin Kılınır? Ders Notu ve Özet
Whatsapp İletişim Hattı